enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5995
EURO
34,7919
ALTIN
2.496,49
BIST
9.444,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adıyaman
Parçalı Bulutlu
25°C
Adıyaman
25°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Açık
23°C
Pazar Açık
25°C
Pazartesi Açık
26°C

RAST VE DEREW

RAST  VE DEREW
REKLAM ALANI
18.06.2017
0
A+
A-

 

Toplumsal ahlaki değerler bir toplumun işlerliği açısından ölçüt oluşturarak iyinin ve kötünün ayırdedilmesinde belirleyici olurlar. Bu değerlerin başında doğru söylemek, yalandan gıybetten fesattan kesinlikte uzak durmak gelir. Dilimizde söylenildiği gibi Rast’ın yanında olmak ve Derew’ın karşısında olmak. (Rast=Gerçek, Derew=Yalan)

Yalan bazı insanlar için neden vazgeçilmezdir. Hepimizin aklına gelmiştir insanlar neden yalana başvurur. Yalan dolan olmadan neden yaşantılarını sürdüremezler. Rast, iyinin yanında olmaktır. Derew, kötülüğün yanında yer almaktır.

Bunun için, önce yalan nedir? Karşınızdakini aldatmak maksadıyla gerçek olmayan, gerçeğe aykırı, uydurulmuş asılsız sözdür….

Yaşantımız boyunca yüzlerce insanı bir şekilde tanırız. Herkesin farklı farklı hikayeleri olur, fakat daha iyi için, biçim ve seçim için İnsanlar birbirine sözler verir. Kimisi sözünü tutar, kimisi tutmaz veya tutamaz. Bazen en yakınımızdaki kişiler gözlerimizin içine bakarak yalan-yanlış şeyler konuşurlar. Çocukluk yıllarımızda Kahta’lılar birbirlerine söz verdiklerinde “bi soza mêrê berê” yani “Kadim zaman merdinin sözüyle” derlerdi. Günümüzde etrafımızda cereyan edenlere baktığımızda SÖZ’ün ne kadar değersiz hale geldiğine şahit olmaktayız.

Kişi öyle bir hastalığın pençesine düşmüş olur ki; başkalarını inandırmak için söylediği safsatalara bir süre sonra kendiside inanmaya başlar. Yani yalan hastalığına bulaşır. Burada vicdan önem arzetmekte.
Yalan söyleyenler, bu yalanların sebep olduğu kötülükleri hiç mi düşünmezler yataklarında? Hiç mi muhasebe yapmazlar? Bunlar rahat uyuyabiliyor mu? Kahta’mızda bir söz vardır “ku bi te re bimîne, bi kûrrê kûrrê te re namîne” yani “(Bu yaptığın) sana kalsa bile, oğlunun oğluna kalmaz”. Bununla kötüden kaçınma nasihatı yapılır.

Peki dünya zevki ve menfaatimiz için yanlışına destek verdiğimiz kişiler, ailesini, yakınlarını ve hatta bizleri hiçe sayıp, menfaatleri doğrultusunda daha iyi bir hayat uğruna veya daha yüksek bir mevki elde etmek uğruna yanlışlarına her gün yenisini katıyorlarsa, helal bir yaşam yerine harama bulaşmış ve hakikatı unutup gözlerimizin içine baka baka yalana devam ediyorlarsa onlara olan bu sadakat ısrarımız neden? ….

Toplumsal ahlak değerleri açısından, ya biz de onların haramlarına göz yumarak günahlarına ortak oluruz, ya da en azında pasif olarak haramın karşısında durup RAST’ı söyleriz.

Unutulmamalı ki yalan bütün kötülüklerin anasıdır….

Kemal KUTLU

REKLAM ALANI
timbir - birlik haber ajansi