ZONGULDAK-BHA
600 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu çerçeve protokolünde Hükümet’in TÜHİS aracılığıyla işçiler tarafından “Kabul edilemez” bulunan iki kez verdiği ücretlere zam tekliflerinin ardından TÜRK-İŞ öncülüğünde eylemler sürüyor.
1 Temmuz 2025 tarihinde tüm Türkiye’de kent meydanlarında basın açıklamaları yapıldı, TÜRK-İŞ’in bildirisi okundu.
Emeğin Başkenti Zonguldak’ta Madenci Anıtı’nda kitlesel basın açıklaması yapıldı.
YEŞİL; BİZLER EMEĞİMİZİN, ALIN TERİMİZİN HAKKINI İSTİYORUZ
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, burada yaptığı konuşmada, “TÜRK-İŞ ile TÜHİS arasında görüşmeler devam ediyor. Sunduğumuz 21 maddelik taslaktan sizin de bildiğiniz gibi hükümetin sadece bir madde üzerinde teklifi oldu. Ücret maddelerini dile bile getirmiyorum. Bu bizim yaptığımız işe, alın terimize, emeğimize ve ekmeğimize yapılan saygısızlıktır. Bizler işçiyiz, bizler emekçiyiz. Bizler sadaka istemiyoruz. Bizler emeğinizim alın terimizin hakkını istiyoruz. Bizler yerin 500 metre altından geldik. Atölyelerde işimizin başındayız. Dağ demeden, sıcak ve soğuk demeden MTA işçileri olarak dağlarda sondaj yapıp maden arıyoruz. Arkadaşlarımız elektrik direkleri tepelerinde gece gündüz emek sarf ediyor, hayatlarını tehlikeye atıyor. Demiryolu işçilerimiz bir sürü emeğin içerisinde. Biz emek sınıfıyız. TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar adına konuşuyorum. Bizim yaptığımız iş sadece emeğimizin karşılığını istemek. Başka hiçbir derdimiz yok” dedi.
SONUNA KADAR MEYDANLARDA OLACAĞIZ
“Biz hükümetin bize sunduğu sefalet zammını kabul etmiyoruz. Bugün burada bunun için beraberiz” ifadelerini kullanan Yeşil, “Uzun zamandan beri sahalardayız. Masa başında yaptığımız görüşmeler sonuç vermedi. Biz bu sefalet zammını kabul etmiyoruz. Bunun için burada meydanlardayız. Alın terimizin, emeğimizin hakkı için sonuna kadar meydanlarda olacağız. Bugün burada emeğinize, hakkınıza sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Bugün 81 ilimizde TÜRK-İŞ olarak eylemlerimize devam ediyoruz” dedi.
Maden ve MTA işçilerinin yanı sıra TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların yöneticileri, emekçiler ile Zonguldak Demokrasi Platformu bileşenlerinin de katıldığı kitlesel basın açıklamasında TÜRK-İŞ’in bildirisini Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil okudu.
“ALANLARDAYIZ, MEYDANLARDAYIZ”
Yeşil’in okuduğu TÜRK-İŞ Bildirisi şöyle; “Değerli Basın Emekçileri,
Kıymetli Emekçi Kardeşlerim Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
“Artık Yeter, Sabrımız Taştı!”. Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik.
Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk.
Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk.
Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: “Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!”.
Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz:
Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz.
İŞÇİNİN EMEĞİ YOK SAYILIYOR
Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır.
Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.
Neden mi üzüldük.
Bir söz vardır bilirsiniz; Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta ağaca ‘Neden üzüldün?’ diye sormuş.
Ağaç demiş ki! ‘Senin bana yaptığına değil, sapı gövdemdendir ben ona üzüldüm.’ demiş.
Bizi yönetenlere söylüyoruz; Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize milletimize hizmet ediyoruz …
Siz bunu unuttunuz! Biz ona üzüldük.
EMEK MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ
Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz!
Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz!
Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor.
Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor.
Taleplerimiz duyulana kadar, Haklarımız teslim edilene kadar, Emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız!
EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV..
Geçinemiyoruz. Zordayız.
Eylemse eylem, grevse grev!
Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız.
Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz.
İşçiyiz biz işçi …
Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız.!
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var.
TÜİK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor.
Mutfakta yangın var, ama TÜİK hâlâ “güzel havalardan” bahsediyor!
Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz.
Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir!
Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK’in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor. Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK’in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın!
Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27’si eriyor. Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez.
Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz!
Çıkıp bir sokağa bakın, çarşıya pazara bakın! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz!
SUSMAYACAĞIZ
Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız!
Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız!
Sokaklardayız! Meydanlardayız! Alanlardayız!
Yaşasın emek ve dayanışma mücadelemiz! Yaşasın işçinin onurlu direnişi!
Yaşasın TÜRK-İŞ!”
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil’in TÜRK-İŞ’in bildirisini okuması sırasında işçiler, “Emeğin Başkenti şanlı Zonguldak”, “Direne direne kazanacağız”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, Şimşek şaşırma sabrımızı taşırma”, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, ”Türk-İş nerede biz oradayız”, “işte madenci işte sendika” sloganlarını attı.