enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Zakir Avşar’dan değerlendirme: Yerel yönetimleri ne yapmalı? – Birlik Haber Ajansı

Zakir Avşar’dan değerlendirme: Yerel yönetimleri ne yapmalı? – Birlik Haber Ajansı
REKLAM ALANI
12.06.2025
0
A+
A-


Çocuk işçiliğinde yüzde 50 azalma...

Çocuk işçiliğinde yüzde 50 azalma…

ANKARA-BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar, “Yerel yönetimleri ne yapmalı?” başlıklı yazısında özetle şunlara yer verdi:

Son günlerde yerel yönetimleri çok konuşuyoruz. İyi konuşmuyor, verimsizlik, yolsuzluk, yozlaşma, rüşvet, irtikâp, kayırmacılık, kötü yönetim, kaynakların israfı gibi hususlarla mütemadiyen eleştiriyoruz. Oysaki 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin üzerinden çok da fazla bir zaman geçmiş değil…

Herkes seçim meydanlarına çıktı, pek çok mecrada boy gösterdi, yapacaklarını anlattı, vaatlerde bulundu, ikna faaliyetleri gerçekleştirdi, oy aldı, seçildi… Peki, bizler neye göre karar verdik? Neye göre seçtik ve göreve getirdik?

Gerçekçi bir değerlendirme yaptık mı? Şimdi skandallar ortaya çıkmasa, kaynak sıkıntıları kamuoyuna yansımasa, işler çok açık bir şekilde aksamasa kötü yönetimleri sorgulayacak, verimsizlik nedenlerini araştırma ihtiyacı duyacak ve yerel yönetimlerde iyileşme yolları nasıl olmalı diye düşünecek, kafa yoracak mıydık?

Kamu yönetimi, bir toplumun kaynaklarını adil, etkili ve verimli biçimde kullanarak kamu yararını önceleyen bir anlayışla hareket etmek zorundadır.

Özellikle yerel yönetimler bu sorumluluğun sahadaki en görünür aktörleridir.

Vatandaşla en fazla teması olan bu kurumlar, iyi yönetişim ilkelerine dayalı bir yapıyı benimsediklerinde, sadece daha kaliteli hizmet üretmekle kalmaz, aynı zamanda kamu güvenini de pekiştirirler. Bu bağlamda verimsizlik, kaynak israfı, etik dışı uygulamalar ve kamu zararına yol açan süreçler, hem teknik hem de kurumsal anlamda yapısal önlemlerle aşılabilir.

Etkin ve verimli kamu hizmeti üretimi, büyük ölçüde kurumsal kapasiteye bağlıdır. İnsan kaynağı yeterliliği, hizmet içi eğitim, liyakate dayalı atama sistemleri ve performans yönetimi bu kapasitenin temel ayaklarını oluşturur. Belediyelerde görev alan teknik ve idari personelin yalnızca mevzuata değil, aynı zamanda çağdaş şehircilik, katılımcı yönetişim ve dijital dönüşüm konularına da hâkim olması gerekir.

Bu nedenle, belediyelerde hizmet içi eğitim programları kurumsal düzeyde yaygınlaştırılmalı, personel seçimi ve terfi süreçlerinde şeffaf, objektif ve performansa dayalı kriterler esas alınmalıdır.

Kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve kamuoyu denetiminin sağlanması için şeffaflık vazgeçilmez bir ilkedir. Şeffaflık yalnızca “bilginin varlığı” değil, “bilginin anlaşılabilir ve karşılaştırılabilir biçimde erişilebilir olması” anlamına gelir.

Bu kapsamda, Belediyelerin tüm harcama kalemleri, ihaleleri, satın alma süreçleri ve taşınmaz yönetimi gibi alanlarda açık veri portalları oluşturulmalı, bu veriler düzenli aralıklarla güncellenmeli ve sade bir dille kamuoyuna sunulmalıdır.

Hizmetlerin daha etkili ve adaletli sunumu için, karar alma süreçlerine vatandaşın ve sivil toplumun aktif katılımı sağlanmalıdır. Böylece hem ihtiyaçlara uygun politika üretimi kolaylaşır hem de uygulamada meşruiyet artar.

Bu çerçevede, mahalle meclisleri, vatandaş forumları, dijital katılım platformları gibi yapılar yaygınlaştırılmalı, stratejik planlama ve bütçe oluşturma süreçlerinde halkın görüşlerine açık alanlar sistematik biçimde inşa edilmelidir.

Yolsuzluk, rüşvet, irtikap gibi etik dışı davranışların önüne geçmenin yolu, sadece cezalandırıcı mekanizmalar değil, önleyici yapılar kurmaktan geçer.

Kurumsal etik kültürünü güçlendirmek için, belediyelere bağlı bağımsız etik komisyonları kurulmalı, kamu görevlileri için düzenli etik farkındalık eğitimleri yapılmalı, iç denetim birimleri sadece mali değil, işlevsel ve idari süreçleri de kapsayan bütüncül bir denetim perspektifiyle çalışmalıdır.

Türkiye’de kamu kurumları üzerinde anayasal denetim yetkisi olan Sayıştay’ın denetim raporları kamuoyuna sunulmakta, ancak bu raporların kamuya anlatımı ve etkisi sınırlı kalmaktadır. Sivil toplum ve akademik çevrelerin bu raporları daha geniş kitlelere aktarması, bilinç oluşturması önemlidir.

Ayrıca, denetim sonuçlarının uygulanabilirliği güçlendirilmeli, denetim sonrası iyileştirme eylem planları kamuya açıklanmalıdır.

Verimlilik artışı için dijital teknolojilerden azami ölçüde yararlanmak elzemdir. Akıllı şehir uygulamaları, veri odaklı yönetim sistemleri ve yapay zekâ destekli karar destek mekanizmaları sayesinde, kaynak tahsisi daha adil yapılabilir, hizmetlerde anlık kalite kontrol sağlanabilir, yönetim süreçleri hızlanır ve şeffaflaşır.

Yerel yönetimlerin sadece hizmet sunan değil, aynı zamanda toplumsal güveni inşa eden kurumsal yapılar olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle verimsizlikle, yolsuzlukla ve kaynak israfıyla mücadele; bir idari gereklilik olmanın ötesinde etik bir sorumluluktur.

Kamu yararı bilinciyle hareket eden herkesin bu süreçte rolü vardır.

Eleştiri değil yapıcılık, suçlama değil çözüm odaklılık, bireysel menfaat değil ortak iyilik ilkesi etrafında birleşmek, daha adil, şeffaf ve verimli bir kamu yönetimi için önümüzü açacaktır.

Çöpten, çukurdan, çamurdan, kayırmacılıktan, yolsuzluktan, vurdumduymazlıktan, kötü yönetimin her türlüsünden uzak olabilmek için öncelikle vatandaşlar olarak bizlerin göreve getirdiklerimizin vaat ettiklerini yapabilme kapasitesini ölçebilmemiz, yapabilirler mi, yapamazlar mı değerlendirmemiz gerekmektedir.

Yoksa her seçim oy verir, sonra vermeseydim diye dövünür, akabinde yine benzer hatalara düşersek karşılaşacağımız sonuçlar bu günden farklı olmaz.

Hizmet gelmiyorsa, şehirler yaşanmaz oluyorsa, kaynaklar buharlaştırılıyorsa, kayırmacılık sıradanlaşıyorsa, yolsuzluk ve yozlaşma yaygınlaşıyorsa: sorumluluk, özünde ısrar, inat ve partizanlıkla oy veren ve geleceğimizi umursamayan seçmenlerde değil mi?”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ…

REKLAM ALANI
Güncel Konular
Namaz Vakitleri
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
 
İMSAK
GÜNEŞ
ÖĞLE
İKİNDİ
AKŞAM
YATSI
Güncel Konular TÜMÜ
timbir - birlik haber ajansi