Kadın sinemasının en köklü organizasyonlarından biri olan 28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, bu yıl da “Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikâyeler” sloganıyla sinemaseverlerle buluştu. Kadın sinemacıların imzasını taşıyan ulusal ve uluslararası uzun metraj, belgesel ve kısa filmler Ankara’daki sinema salonlarında izleyiciyle buluştu. Festivalin kapanış töreni Kült Kavaklıdere Sahnesi’nde gerçekleştirildi.
Başarıyla tamamlanan organizasyonun ardından, Uçan Süpürge Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İlayda Önal Toprak, PanHaber.com’un sorularını yanıtladı.
*Festivalin bu yılki teması “Benzersiz Kadınlar, Benzersiz Hikâyeler”… Bu tema nasıl ortaya çıktı?
Her yıl temamızı belirlerken sadece sinema değil, toplumsal hafıza, kadın mücadelesi ve güncel tartışmalar da bizim için yol gösterici oluyor. Bu yıl “Benzersiz Kadınlar, Benzersiz Hikâyeler” diyerek hem sinemada hem gerçek hayatta birbirinin kopyası olmayan kadınların sesine kulak veriyoruz. Her kadının hikâyesi farklı, deneyimi kendine özgü ve anlatılmayı hak ediyor. Bu temayla, bu benzersiz hikâyeleri birbiriyle buluşturmak, seyirciyi de bu buluşmanın aktif bir parçası hâline getirmek ve hep birlikte bir mücadele alanı yaratmak istedik. Sinemayı, bu benzersizliğin anlatı aracı kadar, dayanışma ve değişim için bir zemin olarak da görüyoruz.
*28 yıldır bu festivali sürdürülebilir kılan şey ne sizce?
Dayanışma, inanç ve ısrar. 28 yıl boyunca, pek çok zorluk ve değişen koşula rağmen, kadınların anlatı gücüne inandık ve bu alana alan açmaya devam ettik. Seyircimizin ilgisi, gönüllülerimizin emeği ve kadın sinemacıların üretme cesareti bizi hep ileri taşıdı. Uçan Süpürge, yalnızca bir film festivali değil; kadınların görünürlüğü ve temsiliyeti için yürütülen uzun soluklu bir mücadelenin parçası.
*Uluslararası alanda bu festival nasıl yankı buluyor? Yurt dışından nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Festivalimiz uzun süredir uluslararası bir ağın parçası. Her yıl dünyanın dört bir yanından film başvuruları alıyoruz. Özellikle kadın sinemacılar, hikâyelerini anlatabilecekleri güvenli ve feminist bir platforma ihtiyaç duyuyorlar. Yurt dışından gelen konuklarımız, festivalin samimiyetine ve politik duruşuna hayran kalıyor. Bu bağlamda Uçan Süpürge hem bölgesel bir ilham kaynağı hem de küresel feminist sinema hareketinin aktif bir bileşeni.
*Genç sinemacılar veya ilk filmini çeken kadınlar için festival nasıl bir alan sağlıyor?
Festivalimiz, genç kadın sinemacıları desteklemeyi temel önceliklerinden biri olarak görüyor. İlk filmlerini çeken kadın yönetmenlere özel gösterim alanları sunuyor, ayrıca söyleşiler, atölyeler ve ağ kurma etkinlikleriyle onları sektörde güçlendirmeye çalışıyoruz. Kadın sinemacıların yalnız olmadıklarını, hikâyelerine değer verildiğini hissettirmek bizim için çok kıymetli.
*Önümüzdeki yıllar için hedefleriniz neler?
Gelecek yıllarda Uçan Süpürge’yi daha kapsayıcı daha erişilebilir ve daha etkili bir platforma dönüştürmek istiyoruz. Dijital mecralarda görünürlüğümüzü artırmak, kırsal bölgelerde kadınlarla buluşmak ve bölgesel iş birlikleriyle etki alanımızı genişletmek temel hedeflerimiz arasında. Aynı zamanda kadın sinemacılar için yıl boyu süren destek mekanizmaları yaratmak da uzun vadeli planlarımız arasında.