Geçtiğimiz günlerde Bartın’a yaptığım ziyaret, bana yeniden çok değerli şeyleri hatırlattı: Üretimin ne kadar kıymetli olduğunu ve bu ülkenin gücünün, alın teriyle sessizce çalışan insanlarda saklı olduğunu…
Bartın’da faaliyet gösteren Pinaldi Tekstil’i ziyaret ettim. Fabrikaya adım attığınız anda hissedilen üretim havası, düzen ve emek kokusu insana gurur veriyor. Bizi misafir eden Ramazan Taş ve kardeşleri, büyük bir tevazu içinde hem üretim süreçlerini anlattılar hem de hedeflerinden bahsettiler. Ramazan Bey’in şu sözü ise aklımdan çıkmadı:
“Amacımız, hem bölgemize katkı sağlamak hem de ülke ihracatına destek olmak.”
Bu cümledeki samimiyet öylesine güçlü ki… Çünkü görüyorum ki Pinaldi Tekstil, sadece üretim yapan bir firma değil; memleketine değer katma derdinde olan bir aile işletmesi.
Bartın, Karadeniz’in sessiz ama üretken şehirlerinden biri. Uzun yıllardır tekstil sektöründe adını duyurmuş birçok işletmeye ev sahipliği yapıyor. Özellikle genç iş gücüyle birlikte konfeksiyon, örme ve hazır giyim alanlarında ciddi bir ivme yakalamış durumda. Şehrin tertemiz doğasıyla üretim disiplini birleşince, ortaya hem kaliteli hem güven veren markalar çıkıyor.
Bartın gezimin ardından, kısa bir süreliğine Amasra ve Safranbolu’yu da görme fırsatım oldu.
Amasra, Karadeniz’in incisi. Tarihi dokusu, renkli balıkçı evleri ve denizin mavisi insanı büyülüyor. Burada, doğayla iç içe olmanın ve tarihin içinde yürüyerek geçmişi hissetmenin keyfini yaşadım. Hem lezzetli deniz ürünleri hem de tarihi kaleleri ile Amasra, sadece bir tatil değil, aynı zamanda kültürel bir deneyim sunuyor.
Safranbolu ise adeta bir zaman yolculuğu. Osmanlı’dan miras kalan evleri, dar sokakları ve mis kokulu çarşıları ile Safranbolu, ülkemizin en özel şehirlerinden biri. Burada tarih ve kültür, modern yaşamla öylesine uyumlu ki; her adımda hem öğreniyor hem de keyif alıyorsunuz.
Bir iş insanı olarak birçok sektörden dostlarım var. Fakat üretim odaklı tesisleri gezmek, içimde ayrı bir umut doğuruyor. Çünkü inanıyorum ki Türkiye’nin geleceği; üreten insanların, çalışan ellerin ve memleketini seven yüreklerin elinde yükselecek.
Pinaldi Tekstil gibi işletmelerin çoğalması demek; gençlerimize iş kapısı, şehrimize canlılık, ülkemize moral demek. Bu ziyaretlerim benim için sadece bir tanışma değil, aynı zamanda hatırlatma oldu: Üretim varsa umut da var.
Bartın, Amasra ve Safranbolu’da gördüğüm azim, Anadolu’nun her köşesinde sessiz kahramanların varlığını bir kez daha gösterdi. Onlar konuşmuyor ama çalışıyor. Bizler de elimizden geldiğince bu gayretleri desteklemeli ve duyurmalıyız.
Teşekkürler Pinaldi Tekstil ailesi ve bu şehirlerde emeğiyle fark yaratan herkes… Üretimin, tarihin ve kültürün bereketi hiç eksilmesin. Birlikte ürettikçe, birlikte güçleneceğiz.