enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5902
EURO
34,8583
ALTIN
2.494,59
BIST
9.693,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adıyaman
Açık
24°C
Adıyaman
24°C
Açık
Cumartesi Açık
24°C
Pazar Açık
24°C
Pazartesi Açık
28°C
Salı Açık
29°C

GENEL CERRAHİ VE KADIN DOĞUM TERCİH EDİLMİYOR

GENEL CERRAHİ VE KADIN DOĞUM TERCİH EDİLMİYOR
REKLAM ALANI

Genel cerrahi ve kadın doğum tercih edilmiyor

Ceren Gümüşel 23 yaşında. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi. Yaklaşık iki yıldır TUS’a (Tıpta Uzmanlık Sınavı) hazırlanıyor. Bunun için dershaneye de gidiyor. Sınav tarihi 2016 Eylül.

Tıp Gümüşel’in tek tercihiydi. Üniversite sınavında puanı tutsa dahi başka bir seçenek düşünmedi. Hayalindeki meslek cerrah olmaktı.

Ancak tıp eğitiminin sonlarına doğru bu hayalinden kopmaya başladı. Artık cerrahi düşünmüyor. Onu başladığı noktadan uzaklaştıran, hekime yönelik artan şiddet olayları, performans sistemi ve doktorlar hakkında açılan tazminat davaları…

Cerrahların çalışma şartları çok ağır. Aldığı para da buna denk değil. Doktorların az bir kısmı hak ettiği parayı kazanıyor. Son birkaç yıldır hastayla haşır neşir olunan bölümlerde ‘şiddet’ diye bir şey var. Samsun’da Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde hocamızı vurdular. Çok iyi bir cerrah ve hocaydı. Acı yaşadık, iş bırakma eylemi yaptık Samsun’da bir gün boyunca. Hastalar buna bile çok sinirlendi. İnsanlar başları sıkışınca doktora koşuyorlar ama canları sıkılınca da doktoru dövüp öldürüyorlar. Bu kaçıncı?

Gümüşel: Ben tıp seçtim. Birilerinin umudu olmak, nefes vermek çok önemli.
[Fotoğraf: Al Jazeera Türk]

Geleceğin hekim adayı Ceren Gümüşel, TUS’ta tercihini işte bu kaygılar doğrultusunda yapacak:

“Biz hayat kurtarmak için oradayız. Ama ‘Allah eşittir doktor’ değil. Biz can alıp can veremeyiz, biz elimizden geleni yaparız ama bir noktadan sonra iş bizden çıkıyor. ‘Onun ölümüne sen sebep oldun’ diye saldırılıyor. Hekimin işini yapmasına da engel bu ruh hali. Hasta yakınlarından korkmaya başlıyorsunuz. Veriminizi etkiliyor bu. ‘Birileri benim üzerime yürür mü?’ Ben bunu düşünüyorum artık. Meslekten soğumanıza yol açıyor bunlar. Hekim olacak arkadaşlarım ‘nöbeti fazla, hayati tehlikesi fazla, ben cerrahiyi seçmeyeyim’ diyor. Dermatoloji seçiyor. Kimsenin hayatına zarar verme ihtimaliniz yok. Lokal tedavi üzerinden yürüyor. Kafam rahat olsun mantığı işliyor. Ama kadın doğum ve cerrahide bu yok. Gecenin köründe yatağınızdan uyandırıp hastaneye çağırıyorlar.”

Ceren Gümüşel henüz belli branşta karar kılmış değil. TUS’ta alacağı puana göre kararını verecek. Ama neleri seçmeyeceği belli.

Onun gibi yüzlerce doktor var. Bu yıl sınava giren hekim adayları genel cerrahi ve kadın doğumdan uzak durdu.

Nisan 2015 TUS’ta ilk 100’e girenlerin hiçbiri kadın doğum seçmedi.
[Fotoğraf: Shutterstock]

Genel cerrahi ve kadın doğum tercih edilmiyor 

Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) yılda iki kez yapılıyor ve 3 bin dolayında uzmanlık kadrosu açılıyor. Her dönem yaklaşık 10-12 bin doktor başvuruyor. Ancak sınava giren her dört doktordan sadece biri bu sınavı kazanabiliyor.

2015 yılı Nisan ayında yapılan TUS’ta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Ahmet Gürkan Erdemir birinci oldu. Dr. Erdemir’in tercihi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji.

Uzm. Dr. Fatih Batı, Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı yıllara göre inceleyen bir hekim. Aynı zamanda doktorlarsitesi.net TUS Editörü. Batı bu sınavda da ilk yüze giren hekimlerin tercihlerini inceledi ve branş dağılımını ortaya koydu.

“TUS’ta ilk yüze giren hekimler ideallerindeki bölümleri tercih ederler; yani anlık karar vermeyip, uzun süredir araştırıp kendilerine uygun gördükleri bölümlere yönelirler. Son birkaç yıldır tercihlerde ciddi sapmalar dikkat çekiyor. Özellikle radyoloji, dermatoloji (cildiye), fizik tedavi ve rehabilitasyon (FTR) ile göz hastalıkları bölümleri en başarılı doktorlar tarafından tercih ediliyor. Nisan’da yapılan TUS sonuçlarına baktığımızda en başarılı doktorlarımızın hiç tercih etmediği bölümlerin başında kadın hastalıkları ve doğum ile genel cerrahi, kalp-damar cerrahisi, çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi gibi çok önemli cerrahi branşların yer aldığını görüyoruz.” 

Fotoğraf: Fatih Batı arşivi
Batı: Eskiden başarılı hekimlerin rağbet etmediği Mikrobiyoloji veBiyokimya günümüzde çok popüler.

İlk yüze giren doktorların sadece dördü kardiyoloji, çocuk hastalıkları ve beyin cerrahisini branş olarak seçti. Uzm. Dr. Fatih Batı, 2011 yılındaki tercihlerin de bugünden çok farklı olmadığına dikkat çekiyor. O yıl sadece bir kişi kadın doğumu seçti. En başarılı 100 öğrencinin hiçbiri cerrahi demedi.

Uzm. Dr. Batı’ya göre cerrahi bölümler, kadın doğum ve çocuk hastalıkları doktorların idealindeki meslek olmaktan çıktı.

“Doktorlar artık bir nevi daha az hasta görebilecekleri, asistan hekimlik sürecinde kısmen daha rahat edebilecekleri, malpraktis (yanlış sağlık uygulaması) ve davalarla en az karşılaşabilecekleri, kendi hayatlarına daha çok zaman ayırabilecekleri, angarya ve iş yükü kısmen daha az olan bölümleri öncelikli olarak tercih etmekteler ve emeklerinin karşılığını alamadıkları (cerrahi ve kadın doğum vb) bölümleri ise ideal uzmanlık olarak düşünmüyor.” 

Sağlık politikalarının etkisi

Sağlık çalışanlarının yakından takip ettiği internet sitesi Medimagazin Genel Yayın Yönetmeni Dr. İbrahim Ersoy, doktorların branş seçimindeki değişimin son altı, yedi yıldır dikkat çekici boyutta olduğunu ifade ediyor. Ersoy’a göre bunların altında yatan neden de sağlık politikaları.

Fotoğraf: İbrahim Ersoy arşivi
Ersoy: Sağlık politikalarında ciddi düzenlemeler gerekmekte. Hekimlere hak ettiği, emeklerinin karşılığı verilmelidir.

“Mevcut sağlık politikaları hekime haddinden fazla iş yükü yüklemekte, hekimlerin emeğini gasp etmekte, performans sistemi adı altında hekimleri birbirleri ile kıyasıya yarıştırmakta, hekime hak ettiğini vermemektedir. Hekimlerin emeklilik aylıkları dahi, verilen onca emek özveri ve sadece eğitim için harcanan onca yıl ile dalga geçer gibi bugün yoksulluk sınırının altındadır. Bu şekilde devam ettiği sürece ve yaşanan sağlıkta şiddet olayları da kesilmediği sürece artık tıp fakültesi yani doktorluk da popüler meslek olmaktan çıkmaya başlayacaktır. Sağlık politikalarında ciddi düzenlemeler gerekmektedir.

Yeni dönemin gözde branşları yataklı hizmeti olmayan branşlar. Yani daha az uğraştırıcı olanlar radyoloji, mikrobiyoloji ve biyo-kimya.

Sıkıntı kapıda

Hekim adaylarının genel cerrahi ve kadın doğum bölümlerini tercih etmemesi gelecekte ciddi bir sıkıntıya da işaret. Başarılı öğrencilerin çoğu, hastayla bire bir ilişkisi olmayan, diğer bir ifadeyle hayati önemi haiz branşlarda görev almak istemiyor.

İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Dinççağ’a göre ileride başarılı cerrah bulmak zorlaşacak.

Prof.Dinççağ: Cerrahi Etik dersinde çocuklara kendilerini hasta yakınlarından ve devletten nasıl korumaları gerektiğini anlatıyorum.
[Fotoğraf:Al Jazeera Türk]

“Doktorlar kendini pasif korumaya aldı. Devlet hastanelerinde kimse büyük ameliyat yapmak istemiyor. Acile gidin bakın, diğer hastanelerde berbat edilmiş hastalar yatıyor, biz düzeltiyoruz. Birkaç sene içinde doktor bulamayacaksınız. Biz son örnekleriz. Bizden sonrakiler tamamen dağıldı. Mumla doktor arayacaksınız. Bırak tedavi etmesini, sakat bırakmasın diye arayacaksınız. Halkın bundan haberi yok. Ne zaman büyük hastalık geliyor başına, o zaman doktor olmadığını anlıyor, başını duvara çarpıyor. Ama iş işten geçiyor.”

Profesör Dinççağ cerrahinin zor bir branş olduğunu ve gençlerin de bu bilinçle hareket ettiğini ifade ediyor.

“Genel cerrahi ve kadın doğumda iki günde, üç günde bir nöbet tutulur. Sabahlara kadar uyumadan. Branş çok zor; yetişmesi de, devam etmesi de. Aile hayatı olmaz doğru dürüst. Ne kendine ne ailene bakabilirsin. Birini tercih etmen lazım. Cerrahinin parası da az. Ama meşakkati, dayak yeme, öldürülme riski fazla. Genelde kavgalar cerrahi branşlarda çıkar. Gençler de uyandı, ‘Nasıl olsa iyi para kazanamayacağım, niye kendimi zor branşlarda hırpalayayım’ diye düşünüyor. Biyokimyaya giriyor. Tüplerde gelen kanlara bakıyor ve cerrahlardan daha fazla kazanıyor.”

Alper Mumcu: Eskiden en iyi öğrenciler Kadın Doğum’u seçerdi. Şimdi sona kalanlar buraya geliyor. İleride sorun yaratır bu.
[Fotoğraf: Al Jazeera Türk]

Bu yıl TUS’ta ilk yüze giren hekimlerin hiçbiri kadın doğumu seçmedi. Kadın doğum uzmanı Alper Mumcu da kendi dalındaki durumu şu şekilde özetliyor:

“En parlak, en başarılı öğrenciler artık bu büyük branşları tercih etmiyor. Sonlara kalıyor. Hiçbir yere giremeyenler kadın doğuma giriyor. İleride akademik düzeyde nasıl bulacaklar. Sadece adı olup kendisi olmayan çok üniversite var. Hoca yok, hasta yok. Neyi nasıl öğrenecekler, ileride, gerçekten 20 yıl sonra kadın doğum problemi yaşanabilir gibi geliyor. Bizim çocuklarımızı kim doğurtacak?” 

Bugün malpraktis yüzünden hekimlere açılan tazminat davalarında en fazla şikâyet kadın doğum branşına yönelik. Kadın doğumu, acil servis ve genel cerrahi takip ediyor. Şiddet de yine bu branşlarda cereyan ediyor. En fazla da eğitim ve araştırma hastanelerinde.

Kaynak: Al Jazeera

REKLAM ALANI
timbir - birlik haber ajansi