Bu sürecin adil, sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa ile hitama ermesini, herkesin hak ve hukukunun, inancının ve kimliğinin teminat altına alınmasını, farklılıkların bir zenginlik olarak telakki edilmesini, herkesi kucaklayan bir anlayışın inşa edilmesini ümit ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin inisiyatifi ve Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan’ın dirayeti ile başlayan sürecin, örgütün kurucusu tarafından feshedilmek suretiyle lağvedilme çağrısının amacına ulaşmasını, ülkemizin ve coğrafyamızın yeni bir döneme girmesini, terör ve şiddet sarmalından kurtulmasını, bu meselenin içerde ve dışarda şer odakları tarafından istismar edilmesine son verilmesini, Devletin meselelere bakışında yeni bir perspektifin ve paradigmanın hakim olmasını, tarihteki 4. Türk-Kürt ittifakının ve kardeşliğinin tesis edilme gayretini büyük bir memnuniyetle karşılıyorum.
Bu sürecin adil, sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa ile hitama ermesini, herkesin hak ve hukukunun, inancının ve kimliğinin teminat altına alınmasını, farklılıkların bir zenginlik olarak telakki edilmesini, herkesi kucaklayan bir anlayışın inşa edilmesini ümit ediyorum.
Bu hayırlı süreçte emeği geçen ve bu güzel haberi görmeden vefat eden değerimiz Adıyamanlı hemşehrimiz Sırrı Süreyya Önder’e tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum. Önceki dönemlerde ve süreçlerde bu meselenin çözümü için çaba ve gayret sarfeden siyasetçilerimiz merhum Dengir Mir Mehmet Fırat’a ve merhum Mehmet Yavuz’a da tekraren rahmet diliyorum. Bu üç siyasetçimizin emanetinin, politik temsiliyetinin ve tarihsel sorumluluğunun “Adıyamanlı bir siyasetçimiz” tarafından yüklenmesini temenni ediyorum.
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Elhamdülillah.