ANKARA-BHA
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, kadınların toplumdaki yerinin bir medeniyet ölçütü olduğunu vurgulayarak, adaletin güçlenmesinin kadının güçlenmesiyle mümkün olduğunu söyledi.
Bakan Tunç, kadınların kendilerini güvende, değerli ve eşit hissettiği bir toplumun daha güçlü ve adil olacağını belirtti. Adalet Bakanlığı olarak kadınların haklarını korumak ve adalete erişimlerini kolaylaştırmak için kesintisiz bir kararlılıkla çalıştıklarını ifade etti.
Kadın haklarının bireysel kazanımların ötesinde toplumsal adaletin temeli olduğunu kaydeden Tunç, “Kadının adalet sisteminde hak ettiği yeri bulması, aynı zamanda toplumsal huzurun ve kalkınmanın da anahtarıdır” dedi.
Geçtiğimiz iki yıl içinde düzenledikleri Uluslararası Aile Hukuku Sempozyumu, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli gibi etkinliklerle hem kadın hakları hem de aile hukuku alanında çözüm odaklı politikalar geliştirdiklerini hatırlattı.
Tunç, yargı sisteminde görev yapan kadın sayısındaki artışa dikkat çekti. 2002 yılında 1847 olan kadın hâkim ve savcı sayısının bugün itibarıyla yüzde 433 artışla 9 bin 848’e yükseldiğini açıkladı. Bu rakam, yargıdaki toplam hâkim ve savcı sayısının yaklaşık yüzde 40’ına karşılık geliyor.
Ayrıca, hâlen görevde bulunan 95 bin 104 adalet personelinin 45 bin 750’si kadınlardan oluşuyor. Yeni aday hâkim ve savcılar arasında da kadın oranı yüksek; toplam 3 bin 620 adayın yarısı kadın.
Adalet Bakanı Tunç, kadın haklarının güçlendirilmesi için son 23 yılda çok sayıda yasal düzenleme hayata geçirildiğini vurguladı. Anayasa, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, İş Kanunu ve Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gibi temel yasalarda yapılan reformların kadınların haklarını öncelediğini belirtti.
“Anayasamızda kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu açıkça yer almakta. Bu eşitliğin yaşama geçmesi için devletin sorumlu olduğunu belirten düzenlemeyle birlikte, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık ilkesini de hayata geçirdik” dedi.
Kadına yönelik şiddeti “kırmızı çizgi” olarak tanımlayan Bakan Tunç, son yıllarda alınan önlemlere dair kapsamlı bilgiler verdi. Türkiye genelinde 528 Aile Mahkemesi’nin faaliyet gösterdiğini belirten Tunç, bu mahkemelerin ihtisaslaşması yönündeki çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.
Kadına yönelik şiddetle ilgili davaların daha etkin yürütülebilmesi için Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde Özel Soruşturma Büroları kurulduğunu, bu büroların 81 ilde 242 adliyede hizmet verdiğini söyledi.
“Kadına karşı işlenen şiddet suçlarında cezayı artırıcı nedenler getirdik. Israrlı takip, müstakil suç olarak TCK’ya dahil edildi. Eşe karşı şiddet, artık boşanılan eş için de ağırlaştırıcı sebep sayılıyor” diye konuştu.
Tunç, suç mağduru kadın ve çocukların faille karşılaşmadan ifade verebilmeleri için oluşturulan Adli Görüşme Odaları’nın yaygınlaştırıldığını söyledi. Türkiye genelinde 81 ilde, 174 adli görüşme odasında bugüne kadar 147 bini aşkın görüşme gerçekleştirildiğini belirtti.
Ayrıca, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında, 2019’dan bu yana 1 milyon 764 bin kişiye psikososyal destek sağlandığını aktardı.
Konuşmasını kadınların toplumda üstlendiği çok yönlü rolle sonlandıran Tunç, “Kadının sabrı, mücadelesi, merhametiyle dokunmadığı hiçbir alan güzelleşemez. Cenneti annelerin ayakları altına seren bir inancın mensupları olarak, kadınlara hak ettikleri değeri vermek bizim sorumluluğumuzdur” dedi.