Zorlu bir mücadele veren bu dört küçük kahraman, anne ve babalarının fedakarlığıyla sağlıkla dolu yeni bir geleceğe ‘merhaba’ dedi:
• 16 yaşındaki Muhsin, babasından alınan böbrekle;
• Henüz 2 yaşındaki İhlas, annesinden alınan karaciğerle;
• 9 yaşındaki Muhammed, annesinden alınan karaciğerle;
• 13 yaşındaki Zehra da yine annesinden alınan karaciğerle sağlığına kavuştu.
Taburcu olmadan önce Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nin Transplantasyon Servisi’nde bir araya gelen çocukların yüzlerindeki gülümseme, yaşadıkları zor günlerin geride kaldığının en büyük kanıtıydı. Artık hepsi sağlıklı; dilediklerini yiyip içebiliyor, yaşıtları gibi koşup oynamanın hayalini kuruyorlar.
Ailelerin mutluluğu ise gözlerinden okunuyordu. Evlatlarının yeniden doğuşuna tanıklık etmenin tarifsiz sevincini yaşayan ailelerin teşekkürü, bu yaşam yolculuğunun mimarı Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibineydi.
Hastaların Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görmesine olanak sağlayan, Fas’ın en büyük sağlık derneklerinden birinin başkanı Nawal Filali de hayat kurtaran bu anlamlı iş birliğinin önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Mehmet Haberal da ekibiyle birlikte, taburcu olmadan hemen önce Faslı hastaları ziyaret ederek mutluluklarına ortak oldu.
Organ Bağışı Çağrısı ve 50. Yıl Gururu
Türkiye, özellikle canlıdan organ nakillerinde dünyada lider konumda bulunuyor. Ancak Prof. Dr. Mehmet Haberal, kadavradan (ölüden) bağışların hâlâ yetersiz olduğuna dikkat çekerek organ bağışının önemini bir kez daha vurguladı. Haberal’ın ekibi de bu çağrıya destek vererek, umut bekleyen binlerce hasta için herkesi organ bağışına davet etti.
Bu başarılı operasyonlar, aynı zamanda büyük bir gururun arefesine denk geldi. Türkiye, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın 3 Kasım 1975’te gerçekleştirdiği ilk başarılı naklin 50. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Bu anlamlı yıl dönümünde Prof. Dr. Haberal, düzenlenecek uluslararası bir kongre ile bilim dünyasını Ankara’da buluşturacak.
Ziyaret sırasında tatlı bir sürpriz de yaşandı. Prof. Dr. Haberal, bu anlamlı güne denk gelen Nawal Filali’nin doğum gününü de kutlayarak, iki ülke arasındaki dostluk köprüsünü daha da güçlendirdi.
Organ nakliyle hayata tutunan dört çocuk, saatler sonra sağlıklı bir şekilde ülkelerine dönmek üzere yola çıktı. Onlar, fedakar aileleri ve Türk hekimleri sayesinde şanslı olanlardı.
Ancak unutulmamalı ki, yaşamı bağışlanacak bir organa bağlı olan binlerce hasta var ve zaman her geçen gün onların aleyhine işliyor. Onların ihtiyacı olan tek şey, duyarlı insanların bir gün kendilerine de uzatacağı bir hayat eli: Organ bağışı.