ISPARTA-BHA
Son dönemde otomobil fiyatlarındaki hızlı artış, tüketicilerin tepkisini çekmeye devam ediyor. Özellikle Avrupa menşeli otomobil markalarının Türkiye’de uyguladığı fiyat politikaları, kamuoyunda “fahiş zam” tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Opel, Volkswagen, Nissan ve Toyota gibi markaların bazı modellerinde sadece altı ay içerisinde 800 bin TL’yi bulan fiyat artışları yaşandı.
Geçtiğimiz yılın sonlarında 1 milyon 6 bin TL seviyesinde satılan bir aracın bugün 2 milyon 4 bin TL’ye kadar çıkması, akıllarda soru işaretleri oluşturuyor. Yani sadece altı ay gibi kısa bir sürede, aynı model araca 800 bin TL zam yapılmış durumda. Bu artış, bazı modellerde toplamda 1 milyon TL’ye yaklaşan zamları beraberinde getiriyor.
Vatandaşlar ise bu duruma tepkili. Birçok tüketici sosyal medyada ve otomobil forumlarında, bu tür keyfi fiyat artışlarının artık dayanılmaz boyutlara ulaştığını dile getiriyor. Özellikle döviz kurundaki sınırlı hareketlilik ve enflasyon oranlarının bu ölçekteki zamları tam olarak açıklayamadığına dikkat çekiliyor.
Sektör temsilcileri ise gerekçe olarak artan üretim maliyetlerini, tedarik zinciri sorunlarını ve yüksek vergi yükünü gösteriyor. Ancak uzmanlara göre bu açıklamalar, zamların büyüklüğünü açıklamakta yetersiz kalıyor. Ekonomistler, otomotiv sektöründeki bu fiyat balonunun piyasada ciddi dengesizlikler oluşturduğuna işaret ediyor.
Tüketiciler ve sektör gözlemcileri, yetkililerden denetim mekanizmalarının sıkılaştırılmasını ve fahiş fiyat uygulamalarına karşı somut adımlar atılmasını bekliyor. Aksi takdirde otomobil piyasasındaki bu spekülatif fiyat artışlarının, hem alım gücünü zayıflatacağı hem de piyasa dengelerini bozacağı belirtiliyor.